13 Ağustos 2014 Çarşamba

Diyorum ki "Bir sevgiliye verilebilecek bütün sevgiyi bir arkadaşa verdim ben. Beni böyle kabul et."
Anlamıyorlar.
Anlamasınlar.
Ki zaten "Boşver anlamasınlar seni, ben anlarım bakışından, bilirim her hücreni" sözü bizim için yazılmamış mıydı?
Boşuna "hücre" demiyor.
"Sahip olmak istiyorsun" diyorsun. Sahip olmak istemiyorum. Ruhun senin olsun, bir parçasına dokunmama izin ver yalnızca.
"Dokunuyorsun ya."
Bilmiyorum, belki de yetmiyor.
Şu sözlerimi senden başka kimse anlamıyor. İnan bana şu sözlerimi senden başka kimse anlayamaz, ben dahil.
Boynun çok güzel.
Hayatıma biri girecekse beni senin boynunla beraber kabul etsin. Üçümüz bir masada oturalım, ben boynuna bakayım, o bana. Sen istediğin yere.
Hayır kapatma!
Boynunu göremezsem kirpiklerine bakıyorum ya, o daha kötü. Boynunu "seviyorsam" kirpiklerine "tapıyorum".
"Arkadaşım", bir sevgiliye verilecek sevgiyi ben sana veriyorum, bir arkadaşa verilecek sevgiyi bölüp bölüp insanlara dağıtıyorum.
"Yanımda kalacak mısın?" diyorum gitmenden her korktuğumda. İçim rahatlasın diye soruyorum, kızma.
Sonra içim rahatlıyor, bir yangından çıkmışım gibi sebepsiz gözlerim doluyor. Hemen bir
sigara yakıyorum, diyorum ki "Gözüme duman kaçtı şunu içmeyi bir türlü beceremiyorum."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder